Bir hal ki sormayın, Büyükliman havzasının makus talihi değişmiyor, görünen o ki değişmeyecek de... Kurumlardaki daire amirlerinden tutunda, Vakfıkebir Belediyesi,Vakfıkebir Kaymakamlığı ve diğer kurumlar vatandaşa hizmetten yoksun… Dostlar bizi alışverişte görsün anlayışında. Kimse kimseye dokunmuyor, herkes birilerine şirin gözükme peşinde. Ne tuhaf bir durumdur ki bir garibanın elinden tutmaya yeltenenlerin sayısı hiç yok denecek kadar az. Kimsin ve ardında kimler durur gibi anlayışlarla gündelik ilişkiler sürer gider. "Ye kürküm ye!" misali.... Stratejik önemi de olmasa neredeyse hiçbir mahiyeti kalmayacak bu tarihi ilçemizin. Göstermelik işler... Eğitimde dibe vurmuş bir manzara...Tarihi misyonunun altında ezilmiş yöneticiler.Siyasi konjonktüre hoş görünme çabaları.Ne yazık ki spordan,eğitime,köy muhtarlarından İlçe Tarım Müdürlüğüne,Vakfıkebir İŞKUR şubesinden, Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne, Kredi Yurtlar Müdürlüğünden, Esnaf Odasına kadar birçok kamu ve Sivil toplum kuruluşuna kadar maalesef trajik bir durum söz konusu. Haber yapmaya yeltenen gazeteciler de işin cila kısmında... Hele bir de farklı düşünüşlere tahammülsüzlük, farklı düşünenlerin tecrit edilmesi. Sonbaharın olanca güzelliğini sergilediği bugünlerde melankolik bir hava estirmek istemezdim ama gerçek bu. Ne demiş Galileo:" Beni öldürseniz de Dünya dönüyor."

Büyükliman havzasının önde gelenleri önden gitmiyor ancak önümüzde kimler var diye sürekli bir teyakkuz hali. Samimi çalışan halkın sorunlarıyla dertlenen, mağdurlarını yanında toplayan siyasi anlayış çok oldu göç edeli. Şimdilerde güç mıknatıs gibi çekiyor herkesi. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Ne kimseden bir ses, ne bir ışık. Özellikle eğitimde dibe vurmuş okullar ve geleceğimiz olan gençlerin içinde bulunduğu buhran düşündürücü. Kişileri eleştirmekten ziyade içinde bulunduğumuz ahvali sorgulamaktır bizimkisi. Sorgulamaktan rahatsız olan herkes bilmelidir ki muhakeme, mukayese ve analiz yeteneğini ve refleksini kaybetmiş toplumlar çok zor zamanlara gebedir. Mesela; köylerde yalnız yaşayan yaşlılara yönelik bir proje, amatör sporlara yönelik bir proje, engellilere yönelik projeler vb. neden yok? Neden yerel yönetimler kültürel birtakım faaliyetlerden uzak bir felsefe güderler? Bendensen yeter mantığı. Oysaki mayasında kardeşlik olan bir toplumun yapı taşlarıyız. Herkes birilerini baltalamak veya birilerini övme peşinde. İnsan kolay yargılanacak bir varlık olmamalı. Bizler de gördüklerimizden ve yıllardır yazmamıza rağmen bir türlü sesimizi duyuramamaktan dem vurup duruyoruz. Büyükliman havzası Vakfıkebir ilçesi değişimi kültürel boyutta bir türlü yapamıyor. Ah benim güzel ilçem! Şirinleri oynuyoruz çoğu zaman. Kahvelerde çay içerken mülahaza ettiklerimizi yetkilileri gördüğümüz zaman ifade etmekten çok uzaklardayız. Aman sonra ne derler. Ayrık otu olmanın korkusu sardı herkesi. Oysaki ifade edilmeli, insan, cüretkarca makul eleştiri yapabilmeli, sorgulayabilmeli. İyilikten yana taraf olabilmeli insan. Aristoteles dediği gibi "İyiliğe gücün yetmezse, kötülük etme." Bizse iyilikten taraf olamadık. Bu havzada suspus oturduk. Ne söyleyebildik ne de kızabildik. Anladık ve gördük ki; Vakfıkebir geri sayıyor. Entelektüellerimiz bir bir kaçıyorlar bu ilçeden. Ahbap çavuş ilişkilerinden kurtulamıyoruz. Kurtulmak da istiyor muyuz bilmiyorum. Habercilik sadece vitrine dönüşmüş durumda. Milletvekili Sayın Balta'nın halka uzak duruşu, Ankara'da bir kapı olamayışı, yerel yöneticilerin sadece sosyo- ekonomik yönden güçlü insanlara gebe kalışı. Halktan kopuk bir burjuva gibi. Maalesef sözün kifayet etmediği manzara bu. Neyse güneş her gün yeniden doğuyorsa umut edeceğiz. Bir gün diyeceğiz. Diyeli kırk yıl oldu ya!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.