Ramada By Wyndham Oteli Balo Salonunda geleneksel olarak bu yıl ikincisi yapılan kutlamalara CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın milletvekili Bülent Tezcan, Trabzon milletvekili Ahmet Kaya, Trabzon eski Milletvekili Haluk Pekşen, İl başkanı Güzide Uzun, Büyükliman Bölgesi CHP eski ve yeni belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri, milletvekili adayları, parti yöneticileri ile partililer katıldı.
Cumhuriyet, bugün gerici tek adam rejimi ile ayaklar altına alınmıştır.
Savaş meydanlarından gelen Cumhuriyeti kuran CHP’nin de kuruluşunun 96. Yılında olduklarını hatırlatan Vakfıkebir İlçe başkanı Mehmet Keskin, açılış konuşmasında “bu topraklarda emperyalistlere ve işbirlikçilerine karşı bağımsızlık ateşini yakanlar, Ya bağımsızlık ya ölüm diyenler, Emperyalizme, eşitsizliğe, gericiliğe, sömürüye başkaldıranlar, emeği en yüce değer bilenler, bugün 29 Ekim. Cumhuriyet’in kuruluşunun 96. Yıldönümündeyiz, ama ne yazık ki; Anadolu topraklarının işgal edildiği koşullarda, Ulu Önder ATATÜRK’ün liderliğinde emperyalizme karşı verilmiş mücadelenin ürünü olarak ilan edilen Cumhuriyet, bugün gerici tek adam rejimi ile ayaklar altına alınmıştır dedi.
Bugün adı Cumhuriyet olan, ancak değerleri, ideolojisi, uygulamaları Cumhuriyet ile taban tabana zıt, gerici tek adam rejimi Cumhuriyet olarak sunulmaktadır, bu rejim Cumhuriyet değildir diyen Başkan Keskin, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte ortadan kaldırılan hanedanlığın benzeri bir rejim karşımızda durmaktadır. Ateşi ve ihaneti gördük.!
Cumhuriyet’i yıkmak isteyenler bellidir ve birlik içindedir. Bizler de kişisel beklentilerimizi, bu beklentilerden dolayı oluşan anlamsız dargınlık ve kırgınlıklarımızı bir yana bırakarak, cumhuriyeti yeniden inşa etmek için mücadele etmeliyiz. Bunun yolu da birlik ve dayanışmadır. Birleşe birleşe kazanacağız! Reçete bu! 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerini nasıl birleşerek kazandıysak, birlikteliğimizi daha da geliştirerek yerel seçimlerde elde ettiğimiz başarıyı genel seçimlere de taşımalıyız. Böyle büyük bir sorumluluk altında ilçe/il kongrelerimizi ve kurultayımızı yapacağız. Takvim başladı.Trabzon’da maalesef partimizin güç kaybetmesine neden olan gruplaşmalara, gereksiz tartışmalara, ayrışmalara artık bir son vermemiz gerekiyor.
Yarışarak, tartışarak değil el ele vererek, uzlaşı ile tek listede yararlı olabilecek bütün arkadaşlarımızı göreve çağırarak güçlü il ve ilçe yönetimleri oluşturmamız gerekiyor. Bu tarihi görev konusunda milletvekilimizin, PM üyemizin ve il başkanımızın önderlik etmesini istiyoruz. Biz Vakfıkebir örgütü olarak her türlü desteği vermeye hazırız. İktidar olacağız! Buna inancımız tam! Kuruluşunun 100 yılında demokrasi ile taçlandırılmış cumhuriyeti yeniden kuracağız.!
Yaşasın birlik ve dayanışmamız! Yaşasın Cumhuriyet!
Atatürk varlığını Türk Milletine Trabzon’da bağışladı
Cumhuriyet’in kuruluşunun 96. Yıl dönümü kutlayan CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya; Büyük önder Atatürk Trabzon’a üç defa geldiğini ifade ederek ilk gelişleri 15 Eylül 1924,1930 ve 1937 ve bütün mal varlığını Atatürk’ün Trabzon’da Türk Milletine bağışladı. Mal benim üzerimde ağırlık yapıyor diyen Atatürk en büyük eserim dediği Cumhuriyeti de Türk gençliğine bağışladı, kollama ve koruma görevini de gençliğe verdi. Mustafa kemal’in yolunda yürüyen ve o emanete sahip çıkma bilinciyle hareket eden bütün gençlerimizin alınlarından öpüyorum. Bugünkü şartları değerlendirdiğimizde içerde bölücü ve gerici bir ittifak Cumhuriyetimizin bütün değerlerini tahrip etmeye çalışıyor. Dışarıdan emperyalist bir işgal adlındayız. Türkiye tek adam rejimi saltanat rejimi kuşatması altındadır. İnanıyorum ki dün Cumhuriyeti kuran kadrolar ve onların yol arkadaşları bu karanlığı bu kuşatmayı yok etmesini bilecektir ve yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu o aklı ve ilimi rehber edinmiş çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyetini hep birlikte inşa edeceğiz. Herkesin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum dedi.
“Yeni bir dünya kurulur bizde o dünyada yerimizi alırız”
Kuruluşundaki tarihsel gelişmeyi anlatan CHP BM üyesi ve eski milletvekili Haluk Pekşen yaptığı konuşmasında; Atatürk’ün bu günün adamımı olacaksın yoksa geleceğin adamı mı olacaksın sözünü hatırlatarak Cumhuriyet Halk Partililer her zaman geleceğin adamı olan yürekli insanlardır dedi. Pekşen, yalnızca Atatürkçü olmak aydınlık Türkiye’nin sahibi olmak ve o Türkiye’nin bayrağını sonuna kadar sarılmak için ödenmedik hiçbir bedel kalmamıştır. Suriye’de yaşananları gördüğünüz zaman gerçekleri çok net bir şekilde görüyorsunuz. Elindeki ağır silahları bırakıp gidecek dediler hiç birisi bırakılmadı. 30 km 440 kilometrelik bir saha bırakılacak dediler o da olmadı. Adana mutabakatı uygulanacak dediler o da olmadı. Aslana mutabakatı uygulanacak dediler Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak dediler olmadı. 40 milyar dolar zarar ödenecek dediler o da olmadı. Bir eli kanlı terör örgütünü Türkiye beceriksiz dış politikayla Rusya’nın Suriye’nin ve Amerika’nın dış politika partneri yapmayı becerdiler. Sınır güvenliğinin dışında canını ortaya koyan askerimizin başarısının dışında ortada tam bir hezimet var. Ama Cansın mektubuna bir Cumhuriyet Halk Partili çıktı dedi ki, “yeni bir dünya kurulur bizde o dünyada yerimizi alırız” ya da Kıbrıs’ta Beş Parmak Dağlarına adam gibi milliyetçiliği yazan Ecevit dedi ki gemilerini çıkarsanız bizde üstlerinden geçeriz. Biz o CHP’lilerin yetiştirdiği evlatları torunlarıyız. Hayatımızda bize bahşedilen tanrının en büyük lütfü hayat ve yaşamdır ve onu tamamlarken de üzerimize düşen en büyük hükümlülük onu büyük bir erdemle, şerefle, haysiyetle tamamlamaktır dedi.
İstiklal yıllarında ateşi ve ihaneti gördük
Konuşmasına Nazım Hikmetin Kuvayi Milliye şiiriyle başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın milletvekili Bülent Tezcan, Cumhuriyetin 96. Yıldönümünde bütün ideolojik saldırılara karşı, içerden ve dışarıdan bütün saldırılara karşı cumhuriyet davasını, bağımsızlık davasını ayakta tutma iddiasında ve sevdasında olanların ayakta tutmanın başarısı inancıyla buradayız. 96 yılı böyle tamamladık ve büyüterek devam edeceğiz. İstiklal yıllarında ateşi ve ihaneti gördük. Oysa ondan sonrada çok görmeye devam ettik. Ne yazık ki bu topraklarda Anadolu coğrafyasında işgale karşı emperyalizme karşı iki çift çorabından birini veren ayağındaki çağrı götürüp ordu zafer kazansın, ülke işgalden kurtulsun diye verenler varken devletin ve milletin rızkını mal varlığını kendi avaresine ve kendi yandaşlarının zenginlik araçları yapmak için kamyonlarla taşıyamayacakları paraları istifleyenlerde vardı. Ateşin ve ihanetin devam ettiği bir yerde ihanete karşı bu memlekette her zaman cumhuriyeti, bağımsızlığı tam bağımsız Türkiye davasını ayakta tutmaya çalışan sevdalılarda vardı. Bu sevdalıların başında Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği o büyük sözün “benim iki büyük eserin vardır. Birisi Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir” dediği o büyük örgütün kadroları en başta bu davanın sahibidirler. Ağzımızı doldura doldura bu bayramı kutlayalım. 96. Yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’yle kurulan başka devletler vardı. Atatürk tarih sahnesindeyken başka milletlerin başka liderleri vardı. O liderler bu gün kendi ülkelerinde ki heykelleri teker teker yıkılmaya başlanırken kendi halkı tarafından sırt çevrilmişken, o ülkeler bu gün teker teker parçalanmışken içerden ve dışarıdan yapılan bütün saldırılara karşı Türkiye Cumhuriyeti her şey rağmen hala dimdik ayakta durmaya devam ediyor. İktidar koltuklarından ihanet edenlere rağmen her köşeden saldırıya rağmen Cumhuriyeti yok etmeye, cumhuriyet inancını yok etmeye, cumhuriyet bilincini yıkmaya güçleri yetmedi yetmeyecek.
Cumhuriyet tek kelimeyle tam bağımsız Türkiye kurma sevdasıdır
Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesi üzerine çıkmak gibi bir sorumluluğumuz var diyen Tezcan, Cumhuriyet romantik bir geçmiş sevdası değildir. Cumhuriyet, romantik eskiye özlem duygusu değildir. Cumhuriyet bizatihi dünü anlayıp, bu günü yaşayıp yarını kurabilme davasıdır. Cumhuriyet tek kelimeyle tam bağımsız Türkiye kurma sevdasıdır dedi.
Konuşmaların ardından slayt gösterisi ve Cumhuriyet ve Atatürk’ün sevdiği şarkıların söylenmesiyle sona erdi.
Neden Atatürk cu ve cumhuriyet ci olan bizler davet edilmedik. Kutlamalara bizde katılmak isterdik.