Güneşli Günler

Sevgili dostlar, para bir araçtır deriz ya hep. Bir araçtır gerçekten. Ancak değiş tokuşla başlayan alışveriş kültürü insanlığın geldiği bu noktada oldukça farklı bir yere evirilmiştir. Enflasyon canavarı tekrar hortlamış. İnsanlar zor durumda. Elektrik faturaları sosyal medyada dolaşıyor. Anlamak zor. Suyun bol aktığı ülkemizde elektrik işletmeleri özel teşebbüsün eline verildiği günden beri bir eziyettir gidiyor. İnsanlar sokakta faturaları konuşuyor. Ne olursa olsun bunu hakketmiyoruz. Yarınlara ümidimizi taşımak istiyoruz. Gün ola hayır ola. Manavlardan marketlere kadar hesap uzmanı insanlar olup çıkıverdik. TÜİK verilerinin gerçekleri yansıtmadığını sağır sultan bile biliyor. Ah güzel insanımız ah. Devlet kendi eliyle enflasyonu horlatıyor. Vergiler, cezalar, harçlar... Sürer gider, listemiz. Umut fakirin ekmeğidir diye bir özdeyişe inandırıldık. Umudumuzu kaybetmiyoruz ama biliyoruz ki enflasyonla yarışamayacak maaş artışları kurtarmıyor bizleri. Kurtaramayacak. Neyse ki spor hayatımıza renk katıyor. Trabzonspor’umuz da olmasa, bir renk olmayacak hayatımızda. Ekonomide istatistik vardır. Veriler yalan söylemez ancak vatandaş markettekine bakar, mutfağına bakar. Dünyanın en pahalı yakıtını kullanan insanımız arabasına binemez hale gelmiştir. Tekerler zor dönüyor artık. Biz necip bir milletiz, bu necip milletin biraz rahat etmeye hakkı elbette ki var. Fakat ihracat rekorları kırdığı söylenen ülkemiz neden bu halde? Yoksa birileri bizlere doğruyu söylemiyor mu? Sosyal devlet anlayışı nerede? Hastanelerde bile muayene başı ücretler zorluyor herkesi. Zenginleşen karunlar parayla para alırken, fakirin cebi para göremez oldu. Doğal olarak esnafta bundan etkileniyor. Bu ülkenin geleceği gençlere daha iyi bir ülke ve devlet bırakmak gibi bir görevimiz var. Görevimizi çok iyi yaptığımız söylenemez. Asgari ücretin bile yapılan iyileştirmeye rağmen, alım gücümüzün yer ile yeksan olmasıyla bir anlamı kalmadı. Emekliyi anan bile yok. Güzel olan hiçbir şey yok mu? Elbette ki var. İnsanımızın her şeye rağmen tebessümü. Karın getirdiği olağanüstü manzaralar, çocukların billur kalbi, analarımızın yüreği gibi... Bizler zor şartlarda vücut bulmuş bir milletiz. Ancak ne olursa olsun bu millet biraz felaha ermeli, erebilmeli. Hamasete karnımız tok bizim. Yaşamak kutsaldır, bu kutsal görevi ifa ederken güzel günler göreceğiz güneşli günler, inanıyoruz. Mutfağımıza ve cebimize güneş vuracak mı bilmiyorum. Selam ile kalın.